Kedilerde İç Parazitler
Protozoa Nedir?
Protozoa, mikroskop altında gözlemlenebilen tek hücreli organizmalardır ve genellikle su ortamlarında, toprakta, bitki ve hayvan organizmalarında bulunurlar. Bu organizmalar, hayvansal, bitkisel veya karışık beslenme alışkanlıklarına sahip olabilirler. Genellikle su içinde yaşayan bu mikroskobik canlılar, özellikle ıslak ortamlarda çeşitli yaşam alanlarını tercih ederler.
Protozoaların çeşitli türleri vardır ve her biri belirli özelliklere sahiptir. Hareket yetenekleri, şekilleri, beslenme alışkanlıkları ve çoğalma yöntemleri gibi özellikler, bu mikroskobik canlıları sınıflandırmak için kullanılan kriterler arasındadır. Örneğin, kamçılılar adı verilen bazı protozoa türleri, kamçı benzeri uzantılarla hareket edebilirken, diğerleri sürüklenme yoluyla hareket ederler.
Protozoalar, ekosistemde önemli bir rol oynarlar çünkü birçok organizmanın besin kaynağı olarak hizmet ederler. Aynı zamanda birçoğu, özellikle sucul ortamlarda bulunduklarından, su kalitesini gösteren önemli biyolojik belirteçlerdir.
Bu mikroskobik canlılar, aynı zamanda bazı hastalıklara neden olan patojenik türler içerir. Örneğin, bazı protozoalar insanlarda ve diğer hayvanlarda enfeksiyonlara yol açabilir ve bu da özellikle bağışıklık sistemi zayıf olan bireylerde ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir.
Sonuç olarak, protozoalar mikroskobik boyutlarına rağmen biyolojik çeşitlilikte önemli bir role sahiptirler ve ekosistemlerin dengesini korumada etkilidirler. Aynı zamanda, bazı türlerinin patojenik olması, bu mikroskobik canlıları daha yakından incelemeyi ve anlamayı önemli kılmaktadır.
Kedilere Protozoa Nasıl Bulaşır?
Kediler, çeşitli parazitlere karşı hassas olabilirler, ve bunlardan biri de protozoa enfeksiyonlarıdır. Protozoalar, mikroskop altında incelendiğinde görülebilen tek hücreli organizmalardır ve bazı türleri kedilerde enfeksiyonlara neden olabilir. İşte kedilere protozoa bulaşmasına yol açan yaygın sebepler:
- Kontamine Su ve Yiyecekler: Kediler, içme suyu veya yiyecekler aracılığıyla protozoa ile temas edebilirler. Özellikle dışarıda yaşayan veya sokaklarda dolaşan kediler, kirli su kaynaklarından veya kontamine yiyeceklerden protozoa enfeksiyonu riski altındadır.
- Patojenik Protozoa Türleri: Belirli protozoa türleri, kedilerde enfeksiyona neden olan patojenik özelliklere sahiptir. Örneğin, Toxoplasma gondii adlı protozoa türü, kedilerde bulunabilir ve bu parazit, enfekte olmuş kuş veya kemirgenlerle temas sonucunda kedilere bulaşabilir.
- Toplu Yaşam Alanları: Kediler, toplu yaşam alanlarında, özellikle barınaklarda veya sokaklarda, diğer enfekte kedilerle temas etme riski altındadır. Bu durum, protozoa enfeksiyonlarının yayılmasına katkıda bulunabilir.
- Vektörler Aracılığıyla: Bazı protozoalar, vektörler (taşıyıcı organizmalar) aracılığıyla kedilere bulaşabilir. Örneğin, sivrisinekler, Leishmania adlı protozoayı taşıyabilir ve kedilere bu şekilde enfeksiyon bulaştırabilir.
- Anne-Kedi İletişiği: Bazı protozoa türleri, anne kediden yavruya doğuştan geçebilir. Bu durum, özellikle anne kedilerin protozoa ile enfekte olduğu durumlarda ortaya çıkabilir.
Kedilere protozoa bulaşmasını önlemek için düzenli veteriner kontrolleri, hijyenik yaşam koşulları sağlama, temiz içme suyu temini ve yüksek riskli bölgelerde dolaşan kedilere dikkat edilmesi önemlidir. Ayrıca, dışkı örneklerinin periyodik olarak kontrol edilmesi, protozoa enfeksiyonlarının erken teşhisi ve tedavisi açısından da önemlidir.
Kedilerde Protozoa Belirtileri
Kediler, çeşitli sağlık sorunlarına karşı duyarlı olabilirler, bunlardan biri de protozoa enfeksiyonlarıdır. Protozoalar, mikroskopik organizmalar olup, kedilerde farklı belirtilere neden olabilir. İşte kedilerde protozoa enfeksiyonu belirtilerinin bazıları:
- İshal: Protozoa enfeksiyonları genellikle sindirim sistemi üzerinde etki gösterir ve kedilerde sık sık görülen belirtilerden biri ishaldir. İshal, su içeriği yüksek ve genellikle kötü kokuşan dışkı ile kendini gösterebilir.
- Kusma: Kedilerde protozoa enfeksiyonları, kusma ile de ilişkilendirilebilir. Kusma, sindirim sistemindeki rahatsızlığı gösteren bir belirti olabilir.
- Ağırlık Kaybı: Protozoaların neden olduğu enfeksiyonlar, kedilerde kilo kaybına neden olabilir. İştah kaybı veya besin emilimindeki bozukluklar, bu durumun belirtilerindendir.
- Halsizlik ve Yorgunluk: Protozoa enfeksiyonları, kedilerde genel halsizlik, yorgunluk ve enerji kaybına neden olabilir. Kedinin normal aktivite düzeyinde azalma gözlemlenebilir.
- Dehidrasyon: İshal ve kusma gibi belirtiler, kedilerde dehidrasyona yol açabilir. Kedinin derisi elastikiyetini kaybedebilir ve susuzluk belirtileri görülebilir.
- Sindirim Sistemi Problemleri: Kedilerde protozoa enfeksiyonları, sindirim sistemi problemlerine neden olabilir. Bu, karın ağrısı, şişkinlik ve gaz gibi belirtilerle kendini gösterebilir.
- İdrar Yolu Sorunları: Bazı protozoa türleri, idrar yolu enfeksiyonlarına neden olabilir. Bu durumda, sık sık idrara çıkma, idrarda kan veya diğer anormal renk değişiklikleri görülebilir.
Eğer kedilerde bu belirtilerden bir veya birkaçı gözlemlenirse, derhal bir veteriner hekime başvurmak önemlidir. Veteriner, uygun testler yaparak protozoa enfeksiyonunu teşhis edebilir ve uygun tedaviyi önerebilir. Erken teşhis ve tedavi, kedilerde protozoa enfeksiyonlarının daha etkili bir şekilde kontrol altına alınmasına yardımcı olabilir.
Kedilerde Protozoa Nasıl Tedavi Edilir?
Kedilerde protozoa enfeksiyonları, uygun tedavi olmadan ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Bu nedenle, veteriner hekim tarafından doğru teşhisin konulması ve etkili bir tedavi planının uygulanması önemlidir. İşte kedilerde protozoa enfeksiyonlarının tedavi edilmesinde kullanılan yaygın yöntemler:
- Veteriner Muayenesi ve Teşhis: İlk adım, kediyi bir veteriner hekime götürmektir. Veteriner, klinik muayene ve laboratuvar testleri ile protozoa enfeksiyonunu doğrulayabilir. Dışkı örneği incelemeleri ve kan testleri, teşhise yardımcı olabilir.
- Antiprotozoal İlaçlar: Veteriner hekim, protozoa enfeksiyonlarını tedavi etmek için antiprotozoal ilaçlar reçete edebilir. Bu ilaçlar, spesifik protozoa türlerine karşı etkili olabilir ve genellikle belirli bir süre boyunca düzenli olarak verilir. İlaçların kullanımı ve dozajı, veterinerin önerilerine göre uygulanmalıdır.
- Sıvı Takviyeler ve Beslenme Desteği: İshal ve kusma gibi belirtiler nedeniyle dehidrasyon riski artabilir. Veteriner, sıvı takviyeler ve özel beslenme programları aracılığıyla kediyi destekleyebilir. Bu, vücut ağırlığının korunmasına ve hızlı bir şekilde iyileşmeye yardımcı olabilir.
- Hijyen ve Temizlik Önlemleri: Kedinin yaşam alanları, dışkı ve idrar ile bulaşan protozoaların yayılmasını önlemek için düzenli olarak temizlenmelidir. Kedi tuvaleti, su kapları ve oyuncaklar sık sık temizlenmeli ve dezenfekte edilmelidir.
- Koruyucu Önlemler: Kediyi protozoa enfeksiyonlarından korumak için düzenli veteriner kontrolleri ve parazit kontrolleri önemlidir. Kediyi dışarıda bırakıyorsanız, dışkı örneklerinin periyodik olarak kontrol edilmesi ve uygun koruyucu tedbirlerin alınması gerekebilir.
Tedavi süreci, kedideki protozoa türüne, enfeksiyonun şiddetine ve genel sağlık durumuna bağlı olarak değişebilir. Veterinerin önerilerine tam olarak uyulması, tedavi sürecinin başarılı olmasını sağlar.
Kedilerde Bağırsak Kurtları
Kediler, bağırsak kurtları gibi parazitlere karşı duyarlı olabilirler. Bu tür bağırsak kurtları, genellikle kedinin sindirim sistemi içinde yaşarlar ve çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilirler. İşte kedilerde bağırsak kurtları hakkında bilmeniz gereken bazı önemli bilgiler:
1. Türleri: Kedilerde en sık rastlanan bağırsak kurtları şunlardır:
- Yassı Solucanlar (Cestoda): Bu tür kurtlar genellikle pirelerin taşıdığı larvaların yenmesi yoluyla bulaşır.
- Yuvarlak Solucanlar (Nematoda): Toprakta yaşayan yumurtaların alınması veya enfekte bir konakçının etinin yenmesi sonucu kedilere bulaşabilir.
2. Belirtileri: Bağırsak kurtlarına sahip kedilerde görülen belirtiler şunlar olabilir:
- Kusma ve İshal: Sindirim sorunları, kusma ve ishal bağırsak kurtlarının belirtilerindendir.
- Karın Şişkinliği: Karın bölgesinde şişkinlik, kurtların varlığını gösteren bir işarettir.
- Köpeklenme: Kedinin arkasında, anüs bölgesinde sürüklenen küçük beyaz solucanlar görülebilir.
3. Bulaşma Yolları: Kediler, bağırsak kurtlarına genellikle şu yollarla bulaşır:
- Pireler: Kediler, pirelerle temas sonucunda yassı solucanlarına (cestodes) bulaşabilir.
- Toprak ve Çevre: Kediler, toprakta yaşayan yumurtaları yalayarak veya eti yiyerek yuvarlak solucanlara (nematodes) bulaşabilir.
4. Teşhis ve Tedavi: Veteriner hekim, kedinin dışkı örneklerini inceleyerek veya kan testleri yaparak bağırsak kurtlarını teşhis edebilir. Tedavi genellikle antiparaziter ilaçlarla yapılır. İlaçlar genellikle ağızdan verilir ve kurtları öldürerek vücuttan atılmasını sağlar.
5. Korunma: Kedilerde bağırsak kurtlarından korunmak için düzenli veteriner kontrolleri önemlidir. Kedinizin dışarıda dolaşmasına izin veriyorsanız, pire kontrolü ve uygun hijyen önlemleri de gereklidir. Ayrıca, kediyi yavruluk döneminde ve düzenli aralıklarla parazit kontrollerinden geçirmek, bulaşma riskini azaltabilir.
Kedilerde bağırsak kurtları ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir, bu nedenle belirtiler gözlemlendiğinde derhal bir veteriner hekime başvurmak önemlidir.
Kedilere Bağırsak Kurdu Nasıl Bulaşır?
Kediler, çeşitli bağırsak kurtlarına karşı hassas olabilirler ve bu parazitler genellikle çeşitli yollarla bulaşırlar. İşte kedilere bağırsak kurdu bulaşmasına neden olan yaygın sebepler:
- Pireler Aracılığıyla: Bağırsak kurtları genellikle pirelerin taşıdığı larvaların yenmesiyle bulaşırlar. Kediler, pirelere maruz kaldıklarında, pirelerin vücutlarındaki larvaları yalarlar ve bu larvalar bağırsak kurtlarına dönüşebilir. Pire kontrolü yapılmayan kedilerde bu bulaşma riski daha yüksektir.
- Yumuşak Doku Zararlıları: Bazı bağırsak kurtları, kedilerin avladıkları veya yedikleri küçük hayvanlardan bulaşabilir. Bu, kedilerin avcılık davranışlarının sonucunda ortaya çıkabilir.
- Toz ve Kirli Ortamlar: Kediler, toprakta ve kirli çevrelerde yaşayan bağırsak kurtlarının yumurtalarıyla temas ederek bulaşabilirler. Bu nedenle, dışkı ve toprak içeren kirli alanlarda dolaşan kediler bu parazitlere daha yatkındır.
- Fecal-Oral Yolla: Bağırsak kurtları, bir kedinin dışkısındaki yumurtaların, kedilerin tüylerine veya patilerine bulaşması sonucunda ağızlarına alınarak bulaşabilir. Bu durum, kedinin temizlenmemiş su veya yiyeceklerle de ilişkilendirilebilir.
- Anne-Kedi İletişiği: Yavruluk döneminde anne kediler, sütleri veya yavruların çevresindeki dışkılar aracılığıyla bağırsak kurtlarından etkilenebilirler. Yavrular, bu dönemde annelerinden bu parazitleri alabilirler.
- Beslenme Araçları: Kediler, eti çiğ veya az pişmiş olarak tüketmeleri durumunda bağırsak kurtlarına maruz kalabilirler. Bu durum özellikle dışarıda yaşayan kediler için geçerlidir.
Kedilere bağırsak kurtları bulaşmasını önlemek için düzenli veteriner kontrolleri, pire kontrolü, uygun hijyen önlemleri ve avcılık davranışlarının kontrolü önemlidir. Ayrıca, kedilerin yavruluk döneminde annelerinden korunması ve dışkı ile bulaşmayı önlemek için temiz yaşam alanları sağlamak da kurt bulaşma riskini azaltabilir.
Kedilerde Bağırsak Kurdu Belirtileri
Kediler, bağırsak kurtlarına karşı duyarlı olabilir ve bu parazitlerin varlığı çeşitli belirtilerle kendini gösterebilir. İşte kedilerde bağırsak kurtlarına ait yaygın belirtiler:
- İshal ve Kusma: Bağırsak kurtları, kedilerde sindirim sistemi üzerinde etki göstererek ishal ve kusmaya neden olabilir. Dışkıda genellikle sindirimle ilgili sorunları işaret eden değişiklikler görülebilir.
- Karın Şişkinliği: Bağırsak kurtları, karın bölgesinde şişkinliğe neden olabilir. Kedinin karın bölgesi normalden daha dolgun görünebilir.
- Kilo Kaybı: Kedilerde bağırsak kurtları, besin emilimini etkileyebilir ve bu da kilo kaybına yol açabilir. Kedinin normal ağırlığında belirgin bir azalma gözlemlenebilir.
- Anal Bölgede Kaşıntı: Bağırsak kurtları, kedinin anal bölgesinde kaşıntıya neden olabilir. Kedi, sık sık bu bölgeyi yalayabilir veya sürükleyebilir.
- Parazit Segmentleri: Yassı solucanlara (cestodes) ait olan bazı bağırsak kurtları, dışkıda veya kedinin kuyruk bölgesinde görülebilen beyaz veya sarı renkte segmentler bırakabilir.
- Aşırı Yorgunluk ve Halsizlik: Bağırsak kurtları, kedinin enerji seviyelerini etkileyerek aşırı yorgunluk ve halsizliğe neden olabilir.
- Ağızdan Kokulu Nefes: Bazı bağırsak kurtları, kedinin ağız kokusuna neden olabilir. Bu durum genellikle sindirim sisteminden kaynaklanan problemleri yansıtabilir.
- Yumurta ve Larva Görülmesi: Nadiren de olsa, dışkıda veya kedinin çevresinde bağırsak kurtlarına ait yumurtalar veya larvalar görülebilir.
Kedilerde bağırsak kurtlarına işaret eden bu belirtiler görüldüğünde, derhal bir veteriner hekime başvurmak önemlidir. Veteriner, uygun teşhis yöntemleri kullanarak parazitleri tanımlayabilir ve etkili bir tedavi planı oluşturabilir. Erken teşhis ve tedavi, kedilerdeki bağırsak kurtları ile mücadelede önemli rol oynar.
Kedilerde Bağırsak Kurtlarının Tedavisi ve Önlenmesi
Kediler, bağırsak kurtları gibi parazitlere karşı düzenli bir koruma ve tedavi programına ihtiyaç duyarlar. Bu parazitlerin etkili bir şekilde kontrol altına alınması, kedinizin sağlığını korumak açısından önemlidir. İşte kedilerde bağırsak kurtlarının tedavisi ve önlenmesi için kullanılan yaygın yöntemler:
1. Veteriner Muayenesi ve Teşhis: Kedinizin düzenli veteriner kontrolleri yapılmalıdır. Veteriner, dışkı örnekleri ve diğer testlerle bağırsak kurtlarını teşhis edebilir. Erken teşhis, etkili bir tedavi sürecinin başlamasına yardımcı olur.
2. Antiparaziter İlaçlar: Veteriner hekim tarafından reçete edilen antiparaziter ilaçlar, bağırsak kurtlarını etkili bir şekilde öldürerek vücuttan atılmasını sağlar. Bu ilaçlar genellikle ağızdan verilir ve belirli bir süre boyunca düzenli olarak kullanılmalıdır.
3. Pire Kontrolü: Bağırsak kurtları genellikle pireler aracılığıyla bulaştığından, pire kontrolü önemlidir. Kedilerin düzenli olarak pire ilaçları ile tedavi edilmesi, pire enfestasyonlarını önlemeye yardımcı olabilir.
4. Hijyen ve Temizlik: Kedinizin yaşam alanlarını düzenli olarak temizlemek ve dezenfekte etmek, bağırsak kurtlarının çevredeki yumurtalarını azaltabilir. Kedi tuvaleti ve yatak, oyuncak gibi eşyalar düzenli olarak temizlenmelidir.
5. İyi Beslenme: Kedinize dengeli ve besleyici bir diyet sağlamak, bağışıklık sistemini güçlendirerek parazitlere karşı direnci artırabilir. Veteriner, kedinizin özel ihtiyaçlarına uygun bir beslenme planı önerir.
6. Düzenli Parazit Kontrolleri: Veterinerinize danışarak düzenli aralıklarla parazit kontrolleri yapılmalıdır. Bu kontroller, kedinizin bağırsak kurtları gibi parazitlere karşı düzenli olarak kontrol edilmesini sağlar.
7. Yavruluk Dönemi ve Yavru Kediler: Anne kediler ve yavrular, bağırsak kurtlarına karşı özellikle hassastır. Bu nedenle, yavruluk döneminde anne kedinin ve yavru kedilerin düzenli veteriner kontrollerine tabi tutulması önemlidir.
Kedinizin sağlığını korumak ve bağırsak kurtlarının etkilerini en aza indirmek için yukarıdaki önlemlere dikkat etmek önemlidir. Herhangi bir belirti görüldüğünde veya düzenli sağlık kontrolleri için veterinerin önerdiği takvime göre hareket edilmelidir.
Kedideki İç Parazitler ve İnsana Geçiş Riski
Kedilerde bulunan iç parazitler, bazı durumlarda insanlara bulaşabilir. Bu parazitler genellikle zoonotik olarak adlandırılan parazitlerdir, yani hayvanlardan insanlara geçebilirler. Ancak, bu geçiş riski genellikle sağlıklı bireylerde düşüktür ve genellikle belirli koşullara bağlıdır.
1. Toxoplasma gondii: Kedilerde yaygın olarak bulunan Toxoplasma gondii adlı parazit, özellikle gebeler ve bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde ciddi sorunlara yol açabilir. Bu parazit genellikle kedi dışkısı ile bulaşır ve kedi tuvaletini temizlerken, kumları değiştirirken veya kontamine su ve besinleri tüketirken insanlara geçebilir.
2. Dipylidium caninum: Bu tür bağırsak kurtları genellikle pireler aracılığıyla kedilere bulaşır. Eğer bir kişi, enfekte pireleri yalar veya ağızlarına götürürse, bu durumda kurt yumurtaları da insanlara bulaşabilir. Ancak, bu durum genellikle çocuklarda ve hijyenik olmayan koşullarda görülür.
3. Toxocara spp.: Kedilerde yaygın olarak bulunan Toxocara kurtları, genellikle çocuklarda gözlenen enfeksiyonlara neden olabilir. Çocuklar, kontamine toprağa dokunarak veya kirli elleri ağızlarına götürerek bu parazitlere maruz kalabilirler.
4. Ancylostoma spp. ve Uncinaria spp.: Bu kancalı kurtlar genellikle kedilerde bulunur ve insan derisine temas ettiğinde enfeksiyonlara neden olabilirler. Özellikle çıplak ayakla toprakta dolaşan kişiler risk altındadır.
5. Echinococcus spp.: Bu parazit, kedi ve köpeklerde bulunan kurtlardan kaynaklanan bir enfeksiyon olan hidatik kist hastalığına neden olabilir. İnsanlarda bu hastalık genellikle kurtlarla kontamine yiyeceklerin tüketilmesi sonucu ortaya çıkabilir.
Bu parazitlerle bulaşma riskini azaltmak için aşağıdaki önlemleri almak önemlidir:
- Kedinizin düzenli veteriner kontrollerini yaptırın ve iç parazit tedavilerini uygulayın.
- Kedi tuvaletini düzenli olarak temizleyin ve el hijyenine dikkat edin.
- Çocukları kontamine topraklardan uzak tutun ve ellerini sık sık yıkayın.
- Kediyi içeri alınan yiyecekler ve su ile besleyin ve dışarıda dolaşmasını kontrol altında tutun.
- Aşılanmamış veya parazit tedavisi almayan kedi ve köpeklerle teması sınırlayın.
Özellikle gebeler ve bağışıklık sistemi zayıf olan bireyler, kedilerle olan temaslarını sınırlamak ve özellikle kedi tuvaletini temizlerken koruyucu önlemler almaları konusunda dikkatli olmalıdır.
Ev Kedilerinde İç Parazit Neden Olur?
Ev kedileri, iç parazitlere karşı hassas olabilirler ve bu parazitlerin evcil dostlarımızda görülmesinin çeşitli nedenleri vardır. İşte ev kedilerinde iç parazitlere neden olan faktörler:
1. Dışarıda Dolaşma: Ev kedileri, dışarıda serbestçe dolaşma imkanına sahipse, çeşitli parazitlere maruz kalma riski artar. Diğer hayvanlarla temas, kirli su kaynaklarına ulaşma ve avcılık faaliyetleri, iç parazit bulaşma riskini artırabilir.
2. Pire ve Keneler: Pireler ve keneler, iç parazitlerin kedilere bulaşmasında önemli bir rol oynar. Bu parazitlerin taşıdığı larvaların, kediler tarafından yalanması veya ağızlarına alınması sonucunda iç parazitler bulaşabilir.
3. Avcılık Davranışları: Kedilerin avcılık davranışları, onları bağırsak kurtlarına ve diğer iç parazitlere maruz bırakabilir. Avlanan küçük hayvanlar veya avlarla temas, iç parazit bulaşma riskini artırabilir.
4. Kirli Su ve Yiyecekler: Kedilerin kirli su kaynaklarından içmesi veya kontamine yiyecekleri tüketmesi, iç parazitlere neden olan patojenleri almasına yol açabilir.
5. Anne-Kedi İletişiği: Yavru kediler, annelerinden doğuştan bazı iç parazitleri alabilirler. Bu, özellikle anne kedinin tedavi edilmemiş veya parazit kontrolü yapılmamış olması durumunda ortaya çıkabilir.
6. Temizlik Alışkanlıkları: Kediler, tüylerini yalamak suretiyle temizlik yaparlar. Ancak, bu alışkanlık aynı zamanda dışkılarından veya kirli bölgelerden iç parazitleri ağızlarına alarak bulaşma riskini artırabilir.
7. Zayıf Hijyen: Kedi tuvaletlerinin düzenli olarak temizlenmemesi ve kumlarının sık sık değiştirilmemesi, iç parazitlerin yumurtalarının çevrede birikmesine ve kedilerin bu ortamlardan bulaşma riskini artırmasına neden olabilir.
8. Yetersiz Parazit Kontrolü: Kedinin düzenli olarak parazit kontrollerinin yapılmaması veya antiparaziter ilaçlarla tedavi edilmemesi, iç parazitlerin çoğalmasına ve yayılmasına neden olabilir.
Ev kedilerinde iç parazitlere karşı koruma sağlamak ve bulaşma riskini azaltmak için düzenli veteriner kontrolleri, parazit kontrolleri ve hijyen önlemleri önemlidir. Ayrıca, kedinin yaşam koşullarının temiz ve kontrollü bir şekilde sürdürülmesi bu konuda etkili bir strateji olabilir.